Canımın çok sıkıldığı bir gündü bugün.evde yapmam gereken bütün işleri yaptım.bebeğimi ,oğlumu uyuttum tam eşime yazdım 'ne yapmalıyım sence canım çok sıkılıyor!'diye sordum .O da bana müzik dinlemeyi önerdi.güzel bir fikirdi fakat ;artık sıkıldım hep aşk şarkılarından başka bir şey yokki...sıkılmak gibisi yoktur.nefessiz kalırız artık duvarlar üzerimize gelir ve ne olsa bu dünyada hiç bir şey almaz sıkıntımızı.bir an masa üstümde kayıtlı olan NİHAT HATİPOĞLUNUN sitesi gözüme çarptı.şuanda o sitede dolaşıp ilahiler dinliyorum .daha ilahi başlar başlamaz içimde bir ışık bütün vücuduma yayıldı bir anda sanki ve hemen gözlerim açıldı ve canlı canlı bakmaya başladı.
Sevgili okurlar, sevgili arkadaşlar sizlerede tavsiyem budur.ilahi dinlemek ve dinimizi bize anlatacak güzel sözler vb.şeyler dinleyerek rahatlayabiliriz.Ve şükredebiliriz.
HER YÜZÜN MAKYAJ TİYOLARI
İyi bir makyaj için, öncelikle yüzünüzü tanımanız gerekir. Oval, üçgen, kare, uzun veya yuvarlak bir yüzünüz olsun, doğru rötuş yaparak, güzel taraflarınızı öne çıkarabilirsiniz.
Her Yüze Farklı Makyaj!
Oval yüz: Yüzünüze daha derin bir ifade vermek için, allığı elmacık kemiğinizden kulağa doğru yatay biçimde sürün. Yüzünüzü köşeli değil, yuvarlak gösterecek bir makyaj yapmaya dikkat etmelisiniz.
Köşeli yüz: Sert görünümlü hatlarınızın, daha yumuşak görünmesini sağlamalısınız. Bunun için, sürdüğünüz koyu renk fondötenin üzerine, ortaya çıkmasını istediğiniz bölgeleri aydınlatacak, açık renk bir fondöten sürün. Allığı, elmacık kemiğin üzerine, yuvarlak olarak uygulayın.
Yuvarlak Yüz: yapmanız gereken, çene ve elmacık kemiklerini belirginleştirmektir. Ten renginize uygun bir fondöten sürün. Belirgin olmasını istemediğiniz bölgelere koyu fondöten ile gölgeleme yapın.
Allığı, elmacık kemiğinizden başlayıp, gözün dış ucuna doğru, yanak çukurunda bir üçgen oluşturacak şekilde sürün.
Üçgen Yüz: Eğer geniş bir alnınız varsa, çene bölgeniz darsa, fondötenle alın bölgenizi gölgeleyerek daraltın. Belirgin hale getirmek istediğiniz bölgeleri, açık renk fondötenle aydınlatın. Allığı elmacık kemiğinizin üzerinden, gözün uç bölümüne doğru, elips şeklinde uygulayın.
Eğer alın bölgeniz dar, çene bölgeniz genişse, alın bölgenizi ortaya çıkarın. Çene bölgesini, koyu renk fondötenle gölgeleyerek, daha dar görünmesini sağlayın. Allığı elmacık kemiklerinize yuvarlak şekilde uygulayın.
Kare Yüz: Yumuşak bir ifade için, ten renginize uygun bir fondöten sürün. Yüzünüzün üst bölümünde, 2 ton koyu fondötenle, saç diplerinden şakaklarınıza doğru, gölgeleme yapın.
Uzun Yüz: Ten renginize uygun bir fondöten sürün. Alın ve çene bölgesini, yatay şekilde, teninizden 1-2 ton koyu renk fondötenle gölgeleyin. Allığı elmacık kemiklerinizin altına sürün.
Her Yüze Farklı Makyaj!
Oval yüz: Yüzünüze daha derin bir ifade vermek için, allığı elmacık kemiğinizden kulağa doğru yatay biçimde sürün. Yüzünüzü köşeli değil, yuvarlak gösterecek bir makyaj yapmaya dikkat etmelisiniz.
Köşeli yüz: Sert görünümlü hatlarınızın, daha yumuşak görünmesini sağlamalısınız. Bunun için, sürdüğünüz koyu renk fondötenin üzerine, ortaya çıkmasını istediğiniz bölgeleri aydınlatacak, açık renk bir fondöten sürün. Allığı, elmacık kemiğin üzerine, yuvarlak olarak uygulayın.
Yuvarlak Yüz: yapmanız gereken, çene ve elmacık kemiklerini belirginleştirmektir. Ten renginize uygun bir fondöten sürün. Belirgin olmasını istemediğiniz bölgelere koyu fondöten ile gölgeleme yapın.
Allığı, elmacık kemiğinizden başlayıp, gözün dış ucuna doğru, yanak çukurunda bir üçgen oluşturacak şekilde sürün.
Üçgen Yüz: Eğer geniş bir alnınız varsa, çene bölgeniz darsa, fondötenle alın bölgenizi gölgeleyerek daraltın. Belirgin hale getirmek istediğiniz bölgeleri, açık renk fondötenle aydınlatın. Allığı elmacık kemiğinizin üzerinden, gözün uç bölümüne doğru, elips şeklinde uygulayın.
Eğer alın bölgeniz dar, çene bölgeniz genişse, alın bölgenizi ortaya çıkarın. Çene bölgesini, koyu renk fondötenle gölgeleyerek, daha dar görünmesini sağlayın. Allığı elmacık kemiklerinize yuvarlak şekilde uygulayın.
Kare Yüz: Yumuşak bir ifade için, ten renginize uygun bir fondöten sürün. Yüzünüzün üst bölümünde, 2 ton koyu fondötenle, saç diplerinden şakaklarınıza doğru, gölgeleme yapın.
Uzun Yüz: Ten renginize uygun bir fondöten sürün. Alın ve çene bölgesini, yatay şekilde, teninizden 1-2 ton koyu renk fondötenle gölgeleyin. Allığı elmacık kemiklerinizin altına sürün.
2010 YILI MAKYAJ MODASI
2010 kış ve yaz mevsimi makyaj modası huzurlarınıza sunulmuştur tarafımca. :) Ve nacizena fikrimce belirtmeliyim ki, bence moda herşeyde oluyor ama makyaj da olmuyor . çünkü makyaj teknikleri kişinin yüz güzelliğini ön plana çıkartması demektir .Her kadının, daha doğrusu her insanın güzelliği ayrıdır.Renkte kişinin ten rengine göre değişir :) Fakat makyaj yine bana göre kişinin kendi tarzınıa ve güzelliğine göre yapılmalıdır.herkez her yüze her renkte makyajı yakıştıramayabilir.bunun için hangi renklerin yakıştığını öğrenmek için biraz sabırlı olup zamanla öğrenebiliriz.şimdi hemen koyulalım makyaj yapmaya ve kendi rengimizi bulup uygulamaya başlayalım ne dersiniz.!
Lütfen Kimseyle Küs Kalmayın
Gönderen
MEHTAP KAYA
on 12 Mayıs 2010 Çarşamba
Etiketler:
küs kalmak
/
Comments: (0)
Küs kalmak kadar kötü ve yorucu bir durum yoktur insanı yorar. Bir makale okumuştum küs kalmak ile ilgili olarak. Bir öğretmen öğrencilerine küs kalmak ile ilgili bir örnek vermek için bütün öğrencilerinden birer tane çuval ister ertesi gün bütün öğrenciler birer çuval ile birlikte gelirler okula ama hala anlamazlar ne yapacaklarını. Öğretmenleri her küs oldukları arkadaşları için çuvalın içine bir adet patates atmasını ister. Öğrenciler küs oldukları için patates atmaya başlarlar. Bazılarının çuvalındaki patates sayısı arttıkça hem ağır basmaya başlamış hemde patatesler uzun süre bekledikçe kötü koku çıkarmaya başlamış. Öğretmen kötü kokuya dayanamayan öğrencilerine; "küs olmak işte böyle bir şeydir patates çuvalına atılan patatesler gibi her geçen gün ağırlık yapar ve sizi yorar" der. Evet küs olmak çok zordur. 3 günden fazla küs kalmak günahtır zaten bir hadis-i şerifte geçmektedir. (Bir müminin din kardesiyle üç günden çok dargin durmasi caiz degildir. Üç gün geçtikten sonra, onunla karsilasirsa, ona selam verip hatirini sormalidir. O kimse selamini alirsa, birlikte, sevaba ortak olurlar. Selamini almazsa günaha girer. Selam veren de küs durma mesuliyetinden kurtulmus olur.)
(iki kisi, birbirine dargin olarak ölürse, Cehennemi görmeden Cennete giremez. Cennete girseler de birbiriyle karsilasamazlar.)
(iki kisi, birbirine dargin olarak ölürse, Cehennemi görmeden Cennete giremez. Cennete girseler de birbiriyle karsilasamazlar.)
ERKEKLER EVLİLİKTEN NE BEKLER!!!
Uzman Psikolog, evlilik terapisti Dr. Bülent Budak, eşlerin birbirlerini "tapulu malları" gibi görmelerinin evlilikte en önemli sorun olduğunu söyledi.
Dr. Budak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terapi ve psikolojik danışmanlığın,evli çiftlerin, sorunlarla etkin bir şekilde başa çıkmalarında yardımcı olmayı hedeflediğini söyledi.
Terapide "uyumsuz davranışmodellerinin " değiştirilmeye çalışıldığını ifade eden Budak, kişilik geliştirilmesi ve olgunlaşmaya yönlendirme yapıldığını kaydetti. Sorunlarla etkin bir şekilde başa çıkmaya yönelik olarak yapılan terapinin, eşler arasındaki etkileşimi yeniden yapılandırmaya katkı sağlayacağını bildiren Budak, eşlerin birbirlerine "tapulu malları" gibi görmelerinin evlilikte en önemli sorun olduğunu kaydetti.
Budak, terapistlerin her iki eşin gerginlik düzeyleriniazaltarak , ilişkileri iyileştirme yoluna gitmelerini sağladığını ifade etti.
Terapinin çiftin isteğiyle yapıldığını ifade eden Budak, mutsuz eşlerin çatışmada, karşılarındaki insanı sorumlu tuttuğunu kaydetti.
Evlilik terapisinin hiçbir evliliği garanti altına alamayacağını vurgulayan Budak, "Eşler arasında cinsel uyum yitirilince, evliliğe devam etmek zorlaşmakta, çiftler arasında dışarıda arayışlara gidilmektedir" dedi.
"Eşlerin uyumu kadar eşlerinailelerinin uyumu da önemlidir" diyen Budak, kadınların öncelikle kocasından ilgi görmek ve sahiplenmek istendiğini ve hangi eğitim düzeyinde olurlarsa olsunlar, ilişkide korunma ihtiyacı duyduklarını bildirdi.
Birçok kadının "maço" tabir edilen erkek tipinden hoşlandığını ama bir taraftan da eşlerinin hiçbir şeylerine karışmasını istemediklerini dile getiren Dr. Budak, bunun pek mümkün olmadığını söyledi.
ERKEKLER NE BEKLER?
Erkeklerin isteğinin de "ilgi" olduğunu ifade eden Budak, erkeklerin, eşler çalışsa daevdeki görevlerini ihmal etsin istemediklerini kaydetti. Budak, "Bu da bazen sorunların başlangıç noktası oluyor.
Kurdukları müşterekyaşamda sorumlulukları da paylaşmak gerekiyor. Bu beklentiler karşılanmadığında da sorunlar baş gösteriyor. Aslında en büyük sorun çiftlerin birbirlerine yeterince güvenmemeleri . Bu da birçok sorunu beraberinde getiriyor. İlişkide öncelikle karşılıklı güven duygusunun güçlü olması gerekiyor" dedi.
Terapistebaşvuru nedenleri arasında, "aldatma, birbirlerinin aileleri ile olan sorunlar, cinsel ve ekonomik sorunların" yer aldığını bildiren Budak, bunun dışında çocukların eğitimi konusunda anlaşmazlığa düşen çiftlerin bulunduğunu kaydetti. Budak, "eşinin sorumluluklarını yeterince yerine getirmediği, eşi ile istediği sıklıkta ve tarzda cinsel ilişki yaşayamamak, eşinin akrabalarını ön planda tuttuğu ve aldatılma şüphesiyle" gelen çiftlerin de olduğunu söyledi.
Güven sorununun aşılmasının çok kolay olmadığını, çiftler arasında bozulan iletişimi yeniden kurmaya çalıştıklarını ifade eden Budak, "Konuşmalar kesinlikle hakaret içerikli olmamalı. Bunu sadece terapi sırasında değil, günlük yaşamda da uygulamalarını istiyoruz. Çiftlerin duygularının farkına varmalarını sağlıyoruz. Kişi bazında herhangi bir ruhsal problemleri varsa, onu yakalamaya çalışıyoruz" diye konuştu.
YAZILI İLETİŞİM
Sözlü iletişim kuramayan çiftlere bir süre yazışarak iletişim kurmalarını önerdiklerini bildiren Budak, "Sorunu çözen yine kişinin kendisi, biz sadece burada onlara koçluk yapıyoruz. Buraya gelen çiftler birbirlerine karşı olumsuz duygular hissediyorlar. Biz, bu olumsuz duyguları boşaltmalarına yardımcı oluyoruz. ’Sen haklısın, sen haksızsın’ şeklinde bir mahkeme ortamı yaratmıyoruz. ’Karar sizin, ne istiyorsanız onu yapmalısınız ama önce net olun’ diyoruz. Pişman olacakları bir şey yapmalarını önlemeye çalışıyoruz" dedi.
Budak, evlilik terapisinin, evliliği kurtarması yönünde bir garantisi olmadığını, amaçlarının uyumlu birlikteliğin yanında "uyumlu boşanmayı" da sağlayabilmek olduğunu kaydetti.
-SAYGI- "Kocam beni mutlu edemiyor" yakınmalarının yanlış olduğunu ve böyle bir beklenti içine girenlerin mutsuz olmayı seçtiklerini savunan Budak, şunları kaydetti:
"Kendinizle ilgili planlar yapın ve onları hayata geçirmek için çaba sarf edin. Mesela hobilerinizi hayata geçirebilirsiniz ya da kendiniz için bir kariyer planı yapabilirsiniz. Mutlu evlilikte en önemli madde önce saygı, sevmeseniz bile saygı gösterirseniz, mutlu olma şansınız var. Karşınızdakini hiçbir zaman küçümsemeyin. İletişimin birinci kuralı konuşmak değil, dinlemektir. Eşinizin söylediklerini iyi dinleyin.
Onunla empati kurmaya çalışın. Kendinizi doğru şekilde ifade edin." Bülent Budak, çiftlerin ekonomik özgürlüklerini kazandıktan sonra evlenmelerini ya da evlendikten sonra mutlaka bir şeyler üretmelerini ve evin giderlerine ortak olmaları gerektiğini söyledi.
Dr. Budak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terapi ve psikolojik danışmanlığın,
Terapide "uyumsuz davranış
Budak, terapistlerin her iki eşin gerginlik düzeylerini
Terapinin çiftin isteğiyle yapıldığını ifade eden Budak, mutsuz eşlerin çatışmada, karşılarındaki insanı sorumlu tuttuğunu kaydetti.
"Eşlerin uyumu kadar eşlerin
Birçok kadının "maço" tabir edilen erkek tipinden hoşlandığını ama bir taraftan da eşlerinin hiçbir şeylerine karışmasını istemediklerini dile getiren Dr. Budak, bunun pek mümkün olmadığını söyledi.
ERKEKLER NE BEKLER?
Erkeklerin isteğinin de "ilgi" olduğunu ifade eden Budak, erkeklerin, eşler çalışsa da
Kurdukları müşterek
Terapiste
YAZILI İLETİŞİM
Sözlü iletişim kuramayan çiftlere bir süre yazışarak iletişim kurmalarını önerdiklerini bildiren Budak, "Sorunu çözen yine kişinin kendisi, biz sadece burada onlara koçluk yapıyoruz. Buraya gelen çiftler birbirlerine karşı olumsuz duygular hissediyorlar. Biz, bu olumsuz duyguları boşaltmalarına yardımcı oluyoruz. ’Sen haklısın, sen haksızsın’ şeklinde bir mahkeme ortamı yaratmıyoruz. ’Karar sizin, ne istiyorsanız onu yapmalısınız ama önce net olun’ diyoruz. Pişman olacakları bir şey yapmalarını önlemeye çalışıyoruz" dedi.
Budak, evlilik terapisinin, evliliği kurtarması yönünde bir garantisi olmadığını, amaçlarının uyumlu birlikteliğin yanında "uyumlu boşanmayı" da sağlayabilmek olduğunu kaydetti.
-SAYGI- "Kocam beni mutlu edemiyor" yakınmalarının yanlış olduğunu ve böyle bir beklenti içine girenlerin mutsuz olmayı seçtiklerini savunan Budak, şunları kaydetti:
"Kendinizle ilgili planlar yapın ve onları hayata geçirmek için çaba sarf edin. Mesela hobilerinizi hayata geçirebilirsiniz ya da kendiniz için bir kariyer planı yapabilirsiniz. Mutlu evlilikte en önemli madde önce saygı, sevmeseniz bile saygı gösterirseniz, mutlu olma şansınız var. Karşınızdakini hiçbir zaman küçümsemeyin. İletişimin birinci kuralı konuşmak değil, dinlemektir. Eşinizin söylediklerini iyi dinleyin.
Onunla empati kurmaya çalışın. Kendinizi doğru şekilde ifade edin." Bülent Budak, çiftlerin ekonomik özgürlüklerini kazandıktan sonra evlenmelerini ya da evlendikten sonra mutlaka bir şeyler üretmelerini ve evin giderlerine ortak olmaları gerektiğini söyledi.
Bugünkü İlk Konumuz Nane Yağının Faydaları
Gönderen
MEHTAP KAYA
Etiketler:
alternatif tıp,
nane yağı
/
Comments: (0)
Kokusunu da, kendinide, görünüşüde çok sevdiğim bir bitki hele cacıkta çok güzel oluyor. Gelin birde alternatif tıptaki faydalarını görelim
Naneden distilasyon yöntemi ile elde edilen bir uçucu yağdır,
FAYDALARI:
>Hazmı kolaylaştırır.
>Safra akışını düzenler.
>Karaciğer yetersizliğini giderir.
>Sütle şişen göğüslerin şişini indirir.
>Gaz söktürür.
>Mide ağrılarını Keser.
>Bağırsak spazmını giderir.
>Nefes almayı kolaylaştırır.
>Astım, grip, bronşit ve öksürükte faydalıdır.
>Sinirleri güçlendirir.
>Sükunet verir. Heyecanlan ve korkuyu yatıştırır.
>Kusmaları önler.
>Migren, uykusuzluk ve baş dönmelerinde faydalıdır.
>El-ayak titremesi, dil tutukluğu felç ve uykusuzlukta kullanılır.
>Kalbi kuvvetlendirir.
>Sinirsel kalp çarpıntılarını keser.
>Soğuk algınlığında faydalıdır.
>Anne sütünü arttırır.
>Hayz günlerinin muntazam ve ağrısız olmasını sağlar.
>Erkeklerde ruhsal kaynaklı iktidarsızlığı giderir.
>Bağırsak kurtlarının düşürülmesine yardımcı olur.idrar söktürür
UYARILAR:
>Mide ülseri ve gastriti olanlar fazla kullanmamalıdır!
>Fazlası zararlıdır.
İÇİNDEKİLER: Mentol,mentor,cadinen,pinenler,terpenler ve cineol içerir.
KULLANIŞI:
>Günde 3 defa bir çay bardağı suya veya şekere 2-3 damla damlatılarak alınır.Haricen cilde masaj yapılarak uygulanır.
>Gargara yapılır.
Seni Çok Seviyorum
Gönderen
MEHTAP KAYA
on 10 Mayıs 2010 Pazartesi
/
Comments: (0)
Bu yazımda size verebileceğim ne bir yemek tarifi nede bir bilgi var. Bu yazımda Eşimin bana yapmış olduğu resmi paylaşmak istedim sadece. Neyse daha fazla diyecek bir şeyim yok. Onu çok seviyorum O da beni çok seviyor.
Bütün annelerin anneler günü kutlu olsun
Gönderen
MEHTAP KAYA
on 9 Mayıs 2010 Pazar
Etiketler:
anneler günü
/
Comments: (0)
Bütün ANNE'lerin anneler gününü kutluyorum. Anneler gününde annenize pahalı hediyeler almak zorunda değilsiniz. Gidin bir küçük çiçek alın gidin elini öpün annenizin onlar sizden hediye değil sevgi bekliyorlar. Onların tek istediği çocuklarının sağlıklı olmasıdır başka birşey istemezler. Bunları biliyorum çünkü bende bir anneyim. Bakın heredot cevdet nasıl anlatmış ANNE'yi